+90 540 090 12 90

Klinik Psikolog Şeyma BERKİL

Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB) Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB), sürekli endişe ve kaygı haliyle karakterize edilen bir ruhsal sağlık sorunudur. Günlük yaşamın rutin olaylarıyla ilgili aşırı ve kontrol edilemeyen bir endişe hali, bu bozukluğun temel belirtisidir. YAB, kişinin iş, sosyal hayat, aile ve kişisel ilişkiler gibi yaşamının pek çok alanını olumsuz etkileyebilir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedir?

YAB, bireyin günlük yaşamında sürekli endişeli ve huzursuz hissetmesine neden olur. Bu kaygı hali genellikle belirli bir durum ya da olayla sınırlı değildir, aksine sürekli bir "ne olacak" ya da "olumsuz bir şeyler olacak" korkusuyla karakterizedir. YAB’de kaygı, çoğu zaman mantıklı olmayan bir düzeyde olabilir ve bireyin zihinsel ve fiziksel sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir.

Yaygın Belirtiler:

Bu belirtiler, kişinin hayatında süreklilik gösterir ve genellikle 6 aydan daha uzun bir süre boyunca devam eder. YAB, sadece belirli durumlar veya olaylarla sınırlı kalmaz; iş, sağlık, aile, maddi durum gibi pek çok konuda endişeye neden olabilir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Nedenleri

YAB’nin kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak genetik, biyolojik, çevresel ve psikolojik faktörlerin bir kombinasyonu olduğu düşünülmektedir. Bazı insanlar, genetik yatkınlık nedeniyle YAB geliştirme riski altında olabilirken, bazıları travmatik yaşam olayları, kronik stres veya çevresel faktörler nedeniyle bu durumu yaşayabilir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

YAB, tedavi edilebilir bir bozukluktur ve genellikle terapi, ilaç tedavisi veya her ikisinin kombinasyonuyla kontrol altına alınabilir. Tedavi, kişiye özel olarak düzenlenir ve kişinin ihtiyaçlarına göre şekillenir.

  1. Psikoterapi

    Psikoterapi, YAB'nin tedavisinde en etkili yöntemlerden biridir. En yaygın kullanılan psikoterapi yöntemi ise Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)’dir. BDT, kişinin olumsuz düşünce kalıplarını fark etmesine ve bu düşünceleri değiştirmesine yardımcı olur.

    • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Bu terapi yöntemi, bireylerin endişe verici düşüncelerini tanımalarına ve bu düşüncelerle başa çıkma stratejileri geliştirmelerine yardımcı olur. Kişi, kaygıyı tetikleyen düşünce kalıplarını değiştirmeyi öğrenir ve daha yapıcı düşünme biçimleri geliştirmeye yönlendirilir.
    • Gevşeme Teknikleri: Terapi sırasında ayrıca gevşeme teknikleri (nefes egzersizleri, meditasyon, progresif kas gevşetme) öğretilerek, kişinin kaygıyı fiziksel olarak azaltması sağlanır.
  2. İlaç Tedavisi

    Bazı durumlarda psikoterapiye ek olarak ilaç tedavisi de önerilebilir. YAB’nin tedavisinde kullanılan ilaçlar genellikle antidepresanlar ve anksiyolitiklerdir.

    • Antidepresanlar: SSRI (Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri) ve SNRI (Serotonin-Norepinefrin Geri Alım İnhibitörleri) gibi ilaçlar, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzenleyerek kaygıyı azaltır.
    • Anksiyolitikler: Bu ilaçlar, kaygı belirtilerini hızlı bir şekilde azaltabilir ancak uzun süreli kullanımları bağımlılık yapabileceğinden, genellikle kısa vadeli tedavi için önerilir.
  3. Yaşam Tarzı Değişiklikleri

    YAB ile başa çıkmak için yaşam tarzında bazı değişiklikler yapmak da faydalı olabilir. Stres yönetimi ve kaygı kontrolü için aşağıdaki stratejiler önerilir:

    • Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz, kaygıyı azaltmada etkili olabilir. Egzersiz, vücuttaki stres hormonlarının seviyesini düşürür ve mutluluk hormonu olan endorfinlerin salgılanmasını artırır.
    • Düzenli Uyku: Yeterli ve kaliteli uyku almak, zihinsel sağlığı destekler ve kaygıyı azaltır.
    • Sağlıklı Beslenme: Dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeni, zihinsel sağlığınız üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Kafein ve şekerden uzak durmak, kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir.
    • Stres Yönetimi Teknikleri:Meditasyon, yoga ve nefes egzersizleri gibi teknikler kaygı belirtilerini hafifletmede etkili olabilir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu, kişilerin günlük yaşamını zorlaştıran ve süreklilik gösteren bir kaygı hali yaratabilir. Ancak bu bozukluk, doğru tedavi yöntemleri ve stratejilerle büyük oranda kontrol altına alınabilir. Eğer sürekli bir endişe hali yaşıyor ve bu durumun yaşam kalitenizi etkilediğini düşünüyorsanız, bir ruh sağlığı uzmanına başvurmak önemlidir. Uzman desteğiyle, kaygıyı yönetmek ve daha huzurlu bir yaşam sürmek mümkündür.

Tüm Yazıları Gör