Klinik Psikolog Şeyma BERKİL

Terapi süreci genellikle ilk seansla başlar. İlk seansta terapistiniz, geçmiş deneyimlerinizi, mevcut sorunlarınızı ve terapiden beklentilerinizi anlamak için sorular sorar. Bu değerlendirme, tedavi planınızı belirlemek için önemlidir.

Seanslar genellikle 45 dakika sürmektedir.

Terapiye gitme sıklığı, bireyin ihtiyaçlarına ve tedavi hedeflerine bağlıdır. Genellikle seanslar haftada bir veya iki haftada bir yapılır, ancak bazı durumlarda daha sık veya seyrek seanslar da önerilebilir.

Terapide, bireyin ihtiyaçlarına göre birçok konu ele alınabilir. Bu konular arasında duygusal zorluklar, ilişkiler, stres yönetimi, travma, kaygı, depresyon ve kişisel gelişim gibi alanlar bulunmaktadır.

Terapinin amacı, duygularınızı keşfetmek ve anlamaktır. Bazı seanslar zorlayıcı olabilir, ancak terapistiniz bu süreçte sizi destekleyecek ve güvende hissetmenizi sağlayacaktır. Zor duygularla yüzleşmek, iyileşme sürecinin bir parçasıdır.

Terapinin etkili olduğunu, duygu durumunuzdaki değişikliklerle, stres yönetimi becerilerinizdeki gelişmelerle ve hedeflerinize ulaşıp ulaşmadığınızla değerlendirebilirsiniz. Terapi sürecinin etkliliğini anlamak için kendinize biraz süre vermelisiniz.

Terapistler, gizlilik ilkesine uyarlar. Terapide paylaşılan bilgiler, yasal zorunluluklar dışında üçüncü şahıslarla paylaşılmaz. Gizlilik, terapinin güvenli bir ortamda gerçekleşmesi için hayati öneme sahiptir.

Terapide ilerlemek için, seanslara düzenli katılım sağlamalı, açık ve dürüst olmalı ve terapistinizle hedeflerinizi paylaşmalısınız. Ayrıca, terapistinizin önerdiği ev ödevlerini ve uygulamaları takip etmek de önemlidir.

Terapist seçerken, uzmanlık alanlarına, terapi yöntemlerine ve kişisel tercihlerinize göre araştırma yapmalısınız. İlk görüşme, terapistinizle uyum sağlama konusunda size fikir verebilir.

Terapinin sonunda, duygusal ve zihinsel olarak daha sağlıklı bir birey olmayı, sorunlarınızı daha etkili bir şekilde yönetmeyi ve kişisel hedeflerinize ulaşmayı bekleyebilirsiniz. Terapistiniz, sürecin sonunda öğrendiklerinizi hayatınıza nasıl entegre edeceğinizi de tartışacaktır.

Çocuk Terapisi, çocukların duygusal ve davranışsal zorluklarını anlamalarına ve çözmelerine yardımcı olan bir süreçtir. Çocuğunuzda aşırı kaygı, depresyon, davranış problemleri veya sosyal zorluklar gibi belirtiler gözlemliyorsanız, çocuk terapisine başvurmanız faydalı olabilir.

Ergen Terapisi, ergenlerin duygusal sorunlarını, streslerini ve kimlik arayışlarını ele almayı amaçlar. Terapistler, ergenlerle güvenli bir ortamda çalışarak onların kendilerini ifade etmelerine yardımcı olur. Aile dinamiklerini ve sosyal ilişkileri de göz önünde bulundurarak destek sağlar.

Ebeveyn Danışmanlığı, ebeveynlerin çocuklarıyla olan ilişkilerini güçlendirmelerine ve çocuklarının duygusal gelişimlerini desteklemelerine yardımcı olan bir süreçtir. Ebeveynler, disiplin yöntemleri, iletişim becerileri ve çocuklarının ihtiyaçlarını anlama konularında rehberlik alabilirler.

Online terapi, yüz yüze terapinin bir alternatifidir ve sanal ortamda gerçekleştirilen bir terapötik süreçtir. Online terapi, esneklik ve erişilebilirlik sunarken, yüz yüze terapinin sunduğu derin bağlantı ve etkileşimden de faydalanabilir. İkisi arasında belirgin bir fark yoktur; her ikisi de etkili sonuçlar verebilir.

Online terapiye başlamak için genellikle bir terapistle iletişime geçmeniz yeterlidir. Terapistinizle belirli bir platform üzerinden seans planlayabilir ve ihtiyaçlarınıza uygun bir program oluşturabilirsiniz.

Terapistler, duruma ve bireyin ihtiyaçlarına bağlı olarak çeşitli teknikler kullanabilir. Bu teknikler arasında Bilişsel Davranışçı Terapi, EMDR, Oyun Terapisi, Şema Terapisi ve Gottman Çift Terapisi gibi yöntemler bulunmaktadır.

Çocuklar terapide çeşitli yollarla kendilerini ifade edebilirler. Oyun, sanat ve hikaye anlatımı gibi yöntemler aracılığıyla duygularını ve düşüncelerini ifade etmeleri teşvik edilir. Her çocuk farklıdır, bu nedenle yanıt verme biçimleri de çeşitlilik gösterir.